top of page

Öz Saygıyı Kucaklamak: Olumsuzluğun Ötesine Geçmek

Yazarın fotoğrafı: Sibel KavunoğluSibel Kavunoğlu

Günlük zorluklar ve talihsiz olaylarla dolu bir dünyada, kendimizi olumsuzluğa kapılmış halde bulmak kolaydır. Sürekli haber bombardımanından kişisel mücadelelere kadar, çoğumuz kötüye odaklanma alışkanlığı edindik. Olumsuzluğa olan bu bağımlılık, yalnızca öz değerimizi azaltmakla kalmaz, aynı zamanda kendimizle sağlıklı ve saygılı bir ilişki kurma yeteneğimizi de engeller.

 

Olumsuz düşüncelerle meşgul olmamızın temel nedenlerinden biri, dışsal onaya güvenmemizdir. Sıklıkla başkalarından övgü ve onay ararız, değerimizi ve başarılarımızı onaylamayı umarız. Dışsal onay tatmin edici olsa da, öz saygımızın temel taşı olmamalıdır. Başkalarından beklediğimiz onayın kendi içimizde geliştirmemiz gereken bir şey olduğunu fark etmek hayati önem taşır.

 

İşte burada Pozitif Düşüncenin Gücüne başvurulabilir.

 

Pozitif düşünceler geliştirmek klişe gelebilir, ancak derin bir öneme sahiptir. Her düşünce kendimize ve dünyaya dair algımızı şekillendirir. Bilinçli bir şekilde moral veren ve cesaretlendiren düşüncelere odaklanarak zihniyetimizi yavaşça değiştirebiliriz. Tibet felsefesi, ‘’sahip olduklarınızdan ve yaptıklarımızdan mutlu olma ‘’ (rejoice) uygulamasını önerir; basit ancak dönüştürücü bir uygulamadır.

 

Umutsuzlukla karşı karşıya kaldığınızda, kendinize güçlü yönlerinizi ve başarılarınızı hatırlatabilirsiniz. Hayatın zorluklarına rağmen bunların üstesinden gelme esnekliğine ve yeteneğine sahip olduğunuzu kabul edebilmek çok önemlidir.

 

Örneğin, kaygı veya umutsuzluk anlarında bir adım geri çekilin ve "Elimden gelenin en iyisini yapıyorum ve bu yeterli." diye onaylayın. Bu öz-onaylama uygulaması, öz saygıyı oluşturmada ve olumsuz sarmallarla mücadelede güçlü bir araç olabilir.

 

Başarısızlıklarımız ve olumsuz özelliklerimiz üzerinde durma eylemini anlamak çok önemlidir. Geliştirilmesi gereken alanları kabul etmek doğal olsa da, başarılarımızı ve olumlu özelliklerimizi de aynı şekilde kutlamak önemlidir. Kendimizi değerlendirmemizi dengelemek daha sağlıklı bir zihniyete yol açabilir. Bunu bir enstrüman çalmak veya egzersiz yapmak gibi günlük bir uygulama olarak düşünebilirsiniz. Değerimizi sürekli olarak teyit ederek zihnimizi daha çok olumluya odaklanmak için eğitebiliriz.

 

Bu yolculukta karşılaşacağımız zorluk, özgüven ve alçakgönüllülük arasındaki ince çizgide gezinmektir.

 

Birçok insan özgüveni kibirle karıştırır ve bu da güvensizliğe yol açabilir. Gerçek özgüven, başkaları tarafından tehdit edilme hissi duymadan kişinin yeteneklerini gerçekçi bir şekilde anlamasından kaynaklanır. Buna karşılık, kibir gerçeği çarpıtır ve abartılı bir öz öneme veya yetersizlik hissine yol açar.

 

Bu ayrımı fark ederek daha sağlıklı bir öz saygı biçimini benimsemeye başlayabiliriz. Kendine güvenen bireyler başkalarının başarılarını kutlar ve onların başarılarında kıskançlık yerine sevinç bulurlar. Bu bakış açısı rekabetten ziyade bir destek topluluğunu teşvik eder.

 

Olumsuzluğa olan bağımlılığımızı aşmak için, düşüncelerimize meydan okumayı aktif olarak seçmeliyiz. Bu, nevrotik, korkulu zihin durumları ile yapıcı, olumlu durumlar arasında ayrım yapmayı içerir. Alışkanlık haline gelmiş eğilimlerimiz rahatlatıcı hissettirebilir, ancak bizi genellikle iyi ve kötünün kaotik yollarla karıştığı duygusal bir "çorbaya" sürükler.

 

Bu döngüyü kırmak için, farkındalık ve farkındalık uygulamak esastır. Olumsuz düşünceler ortaya çıktığında, durun ve geçerliliklerini değerlendirin. Bunlar gerçeğe mi dayanıyor, yoksa abartılı korkular mı? Zamanla, bu uygulama duygularımızı daha net anlamamıza ve daha güçlü bir benlik duygusuna yol açabilir.

 

Sonuç olarak, öz saygıyı benimsemek, kendimiz hakkında olumlu düşünceler ve inançlar beslemeye yönelik bir bağlılık gerektirir. Güçlü yönlerimizi kutlayarak ve dengeli bir bakış açısı koruyarak, sağlam bir öz saygı temeli oluşturabiliriz. Bu, sabır ve ısrar gerektiren sürekli bir yolculuktur. Bilinçli bir şekilde iyiye odaklanmayı seçerek, zihniyetimizi değiştirebilir, mutluluğu geliştirebilir ve hayatımızı dönüştürecek şekilde kendimize saygı duyabiliriz.

 

Her Daim Sevgi ve Işıkla

 

Sibel Kavunoğlu

18 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


İletişim

TKS Eğitim ve Danışmanlık

by Sibel Kavunoğlu

Boyalı Köşk Sok Yurt Apt 11/2 Arnavutköy Beşiktaş İstanbul

Bizi Takip Edin

  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn
  • YouTube

info@nefestr.com

Whatsup&Tel: 0554 268 02 87

 

Photo to wix.archieve,  Logo credit to Sevim Dalan.

Bu sitede yer alan içeriğin 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır.

bottom of page