Bazı insanlar çevresindeki kişileri sürekli korumak, gözetmek isterler. Bunu yaparken de yaptıkları yardımın suyunu çıkartırlar. Örneğin, “Boş ver, başka birisini bulursun” , “sen yoluna devam et, o nasılsa ettiğini bulacak”, “şu çalışmaya git, sana çok iyi gelecek”, “gel seninle tatile çıkalım, daha kolay unutursun” şeklindeki konuşmalarla insanları sorunlarından uzaklaştırıp yaşanmış bir anı yok sayarak duygularını bastırmalarına, illüzyon dünyası içinde yaşamalarına yardımcı olarak onlara zarar verirler. Bazıları ise yardım ederken “sen eziksin, sorunlarının çaresi sadece bende, ancak ben sana yardım edebilirim, bu konuda bir şey bilmiyorsun” tarzı düşünceler içinde olurlar. Bu düşünceler zamanla ayrımcılığa sebep olur. Ayrımcılık da, insanı bazı basit gerçeklerden uzaklaştırır. Bu basit gerçeklerden bazıları şunlardır;
“illa yardım etmeliyim” sloganını fazlaca benimsediklerinde çekim alanlarına endişe ve sorunları olan insanlar girmeye başlar. Bu da onları negatif enerji ile haşır neşir hale getirir. Negatif enerjiler içindeyken tek bir şey olur;.. negatif.. .negatif... negatif... Bu durumda ya egoları şişer ya da fazla negatiften dolayı zihin sürekli aktiftir, uykudayken bile dinlenemezler.
Başka bir gerçek de şudur; Kişi acı çekiyorsa örneğin elini mum ateşine doğru tutan bir insan eli yanınca elini hemen geri çekecek, çok üşüyen bir insan ısınmak için hemen kalın bir şeyler giyecektir. Aynı şekilde gerçekten acı çeken bir kişi çözüm bulmak yerine sorun içinde kalmaya devam ediyorsa demek ki acı çekmiyor demektir. Mevcut durumdan bir şekilde besleniyor olabilir. Siz ne söylerseniz söyleyin o kendi bildiğini yapacaktır.
Bu gerçeklerden haberi olmayan “iyiliksever” insanların başına şunlar gelebilir; Bitmek tükenmek bilmeyen yardım etme hali ile diğer insanları sürekli rahatsız ederler. Bu durum hatırlatıldığında, sinirlenip “İyilik de yaramıyor” diyerek geri çekilirler. Yardım etme halinin bağımlısı olduklarından bir müddet sonra tekrar dışarıya açılırlar. Bu sefer de tavsiyelerini dinleyen insanları çok sever, dinlemeyenlerden de nefret ederler. Hatta öfkeliyken yaptıkları kötü davranışlardan dolayı, bir anda kötü insan kategorisinde yer alabilirler. İyi insan olmanın yapılan davranışlarla bağlantısı olmadığını, yardım ettiği kişilerle eşit konumda olduğunu kavramadıkça aynı döngü içinde kalmaya devam edecektir.
Aslında herkes kendi çıkış yolunu bulacak kadar güçlü ve bilgilidir. Çıkış yolunu bulamıyorsa, bu sadece onun bileceği bir iştir. Bize düşen görev, ayrım yapmaksızın herkese aynı şekilde sevgi dolu ve hassas davranmaktır. Bunu yapmak da pozitif konsantrasyon gerektirir. Pozitif konsantrasyon da meditasyon yaparak geliştirilir.
Her Daim Sevgi ve Işıkla