top of page
Ara
Sibel KAVUNOGLU.

Başımıza Gelenlerin Sorumlusu Kim?


(İçerik ilginizi çektiyse bundan önceki iki yazımı da okuyabilirsiniz)

Hayatımız, çocukluktan öldüğümüz ana kadar olan düşüncelerimizle şekillense de, içgüdüsel olarak dünyayı “dışarıda bir şey”olarak deneyimleme eğilimine sahibiz. Bu eğilim bizi pek çok durumda olanlara karşı savunmasız yapar.

.

Bu sürece daha derinden bakacak olursak, deneyimlerin “içimizde”var olan zihinsel durumdan önemli ölçüde etkilendiğini fark ederiz. Tıpkı bir sporcunun bedenini eğitmesi gibi, zihin de eğitebilir. Zihin eğitildikçe davranış kalıplarının dışına çıkmak mümkün olur.

Son iki haftadır dışarıyı algılamada size yardımcı olan duyularınızın sahip olduğu bilinçten bahsederek konuyla ilgili uygulamaları "mutlulugusansabırakma isimli instagram hesabımdan paylaştım. Bu uygulamaları yapabildiyseniz göz, tat, koku, tat, duyma, zihin duyularınızda var olan bilincin üzüntü, öfke, nefretle sonuçlanan zihinsel kirlenmelere sebep olduğunu fark etmiş olmalısınız. Uygulamaları yapamayanlar için kısa bir özet yapmak istiyorum.

5 duyunuza zihni de dahil edersek; düşünce ve duygularınızda var olan tema her neyse karşı karşıya geldiğiniz nesne o temaya uygun olarak şekillenir. Görme bozukluğunuz varsa görme bilincinden gelen bilgi olmayacağından duygular yükselmeyecek, zihinde rahatsız edici düşünceler belirmeyecektir. Bu da altı duyunun kapısını kapatabildiğimizde daha huzurlu ve mutlu bir hayatın bizi beklediğini gösterir.

Şimdi size bir soru; Bu altı kapıdan daha çok hangisi acıya sebep olur?

Bu sorunun yanıtı, zihindir. Zihin bilme halini temsil eder. Bilme halinin kaynağı deneyimlerdir. Bu altı kapının kapatılmasını sağlayacak en güçlü teknik meditasyondur.

Diyelim ki meditasyon yapmaya karar verdiniz, meditasyon için uygun pozisyonunuzu aldınız ve nefesinizi izlemeye başladınız. Nefes alıp verirken karnınız yükseldi falan filan. Odaklanma konusunda zihinsel çabanız azalmaya başladığında dikkatiniz azalır, zihin başka bir yere gider. Zihnin gittiği yer, keyifli ise bağlanma, arzu ortaya çıkar, keyifsiz ise itme, nefret gibi hoş olmayan hisler yükselir. Acılarınızdan kurtulmak için başladığınız meditasyonun acıları hatırlatmaktan başka bir işe yaramadığını düşünürsünüz. Aslında buradaki gerçek sorun, altı kapının kapatılmamasıdır.

İşte bu yüzden de uzun meditasyon inzivalarında duyularınızın zihninizde yarattığı etkileri anlamanız için yürüyüş meditasyonu yaptırılır. Bu yürüyüşlerin yavaş yapılması istenir. Çünkü yavaşladığınızda 6 bilincin hayatınızı şekillendirdiğini fark etmek kolaylaşır. Faaliyetler an ve an fark edildikçe zihnin arzu, bağlanma, tutunma özelliği daha görünür hale gelir.

Şu sıralar uzun soluklu inziva kampına gidemeyecek kadar meşgulseniz önceki yazılarımda bahsettiğim “Dikkat Ol” uygulamasını günlük yirmişer dakikalık uygulamalar halinde uygulayın. Unutmayın, cehalet (bilgi eksikliği) her zaman gerçeğin üzerini kapatır. Evrenin çalışma mekanizmasını anlamak, kendinizi tanımak ve kendiniz olmak istiyorsanız altı kapınızı arada bir kapatmanın bir yolunu bulun

Her Daim Sevgi ve Işıkla


29 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page