Geçen hafta başladığım “Nefes Farkındalığı” egzersizinin ikincisine devam ediyorum. İkinci nefes farkındalığı egzersizi hisler, algılar, düşünce, hayaller gibi psikolojik olan her ne varsa onunla ilgilidir. Bu egzersiz, zihinden sürekli olarak akıp giden düşünceler, hayaller, duygular ve algıların fark edilmesine yardımcı olması için Buddha tarafından yaratılmıştır.
Duygular bize aittir. Bizden başka kim onlarla ilgilenebilir ki? Çoğu zaman bedenimiz, duygularımız ve zihinsel oluşumlarımız yani algılarımızla ilgilenmeyiz. Aile, arkadaşlar, hocalar bir yere kadar bize yardımcı olurlar. Hisleri tanıdıkça onların faydalı olup olmadıklarını anlarız. Örneğin; bağımlılık, nefret, cahillik, gurur, kuşku, sağlıklı olmayan duygulardır. Acıya sebep olurlar. Acı da hayatımızdaki huzur ve neşeyi yok eder. Gurur büyük bir engelleyicidir. Herkesten daha iyi olduğumuzu düşündürür. Yalnızlık duygusu, sürekli kendi içimizde verdiğimiz savaş yüzündendir. İçimizdeki savaş bizi ailemizden, arkadaşlarımızdan, sosyal toplumdan uzaklaştırır.
Buddha, “Nefes Farkındalığını”eve geri dönmeye benzetmiştir. Ve bizi eve geri dönüş yaparak içerisini düzene sokmaya yani huzuru ve dengeyi bulmaya davet eder. Fakat çoğunlukla ne yaparız?
Eve geri dönmekten çok korkarız. Çünkü içimizdekilerle başa çıkabilecek donanıma sahip değiliz. Güzel haber! Düzenli yapılan nefes farkındalığı ile bu konuda ilerleme kaydedebilmektedir.
Şimdi ilk dört egzersizde yaptığınız gibi saatinizin alarmını 20 dakikaya kurun. Nefesinizin nerede olduğunu fark etmeye odaklanın. (Önce ilk dört egzersizi yapın sonra ikinci dörtlüye geçin ya da direk ikinci dörtlüden başlayabilirsiniz. Hangi şekil size uygun gelir ise onu deneyin) Son zamanlarda hissettiğiniz neşe hissini hatırlayın ve nefesinize odaklanarak içinizden şöyle deyin;
- Nefes alıyorum neşeyi deneyimliyorum. (ya da hissediyorum olabilir)Nefes veriyorum, neşeyi deneyimliyorum ( ya da hissediyorum)
Bu egzersizle iyi ya da kötü ortaya çıkan tüm hislere dokunulur. Bilinçli nefes ve rahat bir bedenle neşe ve daha iyi duygular yükselecektir. Nefesimize yüzde yüzodaklandığımızda endişelerden uzaklaşırız.
- Nefes alıyorum mutluluğu deneyimliyorum, Nefes veriyorum mutluluğu deneyimliyorum. –
Bu egzersiz ile neşe, huzur ve mutluluğun tadını hatırlarsınız. Neşe, pozitif psikolojik ve fizyolojik bir durumdur. Vücudunuzdaki kanın olması gerektiği gibi akmasına yardımcı olur. Neşeyi hissettiğinizde odaklanma kolaylaşır.
Mutluluk, neşenin daha ötesidir. Neşede heyecan vardır. Heyecan olduğunda zihnimiz rahat değildir. Bu yüzden önce neşe ile odaklanmayı garantiler, sonrasında ise mutluluğa erişiriz.
- Nefes alıyorum şu anki hislerimin farkındayım. Nefes veriyorum, şu an ki hislerimin farkındayım.–
Bu ve sonraki egzersizle zihin ve beden tarafından yaratılan tüm duygulara dikkatinizi vermeyi öğrenirsiniz. Zihin, işlevini duygular ve algılarla yürütür. Bedenin nasıl işlediğini anladığınızda zihin ve duyguların da nasıl işlediği de anlaşılır. Bedeninizde hissettiğiniz kötü hisleri sarmalamalısınız.
-Nefes alıyorum şu anki kötü hisseme dokunuyorum, nefes veriyorum şu anki kötü hisseme odaklanıyorum-
Örneğin hiddet hissini deneyimliyorsanız hiddet içinde hiddeti hissetme pratiğini yapabilirsiniz. “Nefes alıyorum hiddet içimde, nefes veriyorum hiddet içimde ya danefes alıyorum ben hiddetim, nefes veriyorum ben hiddetim”
Bu şekilde hiddet hissine iyi ve kötü olarak yargılamadan derinden bakmış olursunuz. Her duygunun bir enerji alanı vardır. İyi hisler, besler. Kötü hisler yıkar. Hiddet, yıkan bir histir. Ona farkındalıkla baktığınızda enerji alanı sizi besleyen bir enerjiye dönüşür.
Nefes alıyorum şu anki hislerimi rahatlatıyorum, Nefes Veriyorum, şu anki hislerimi rahatlatıyorum.
Bu çalışma; ne tür bir zihinsel oluşum (algılar) oluşursa oluşsun faydalı olmayan zihinsel oluşumların birbirinden ayırt edilmesini sağlar. Zihinsel oluşumlar bilinç altının derinlerinde olup sadece bizim sorumluluğumuzdadır. Bize ait olanı araştırarak, bizi engelleten, yolumuzu kesen, kızgınlık, umutsuzluk, şüphe, gurur ve diğer zihinsel durumlarımızla buluşur, yanlışı doğrudan ayırmayı, şiddetten uzaklaşma, cahilliğin (bilgisizliğin) üstesinden gelme, öğrenme, anlamayı ve tabii ki onları arındırmayı öğreniriz.
Tüm bunları öğrenmeyi kim istemez ki!
Her Daim Sevgi Işıkla
Kaynak: Budist hoca “Thich Nhat Hanh‘ın “ Kalbin Uyanışı“ i kitabı