Acıyı, kurtulunması gereken bir şey olarak görmek yerine ‘’bir çağrı ya da bir mesaj’’ olarak görmeye başlamanın tam zamanı. Peki, acının bir çağrı ya da mesaj olarak görülememesinin sebebi ne olabilir?
Bakış açımız.
Acı, mutlulukla direk bağlantılıdır. Acı olmazsa mutluluk, mutluluk olmazsa acı olmaz. Şu an kendinizi çok iyi hissetmenizin sebebi bir önceki an kendinizi daha az mutlu hissetmiş olmanızdır. Bu gerçek değişmeyeceğinden yapılacak tek şey acıları anlamak olacaktır. Acının sağlayıcı bilgelikten faydalanmak için kendi bakış açımızla kavga etmeyi bir an evvel bırakmalıyız. Zira yetişkin olmak, dünyaya farklı bir bakış açısıyla bakabilmektir.
Şimdi kendinize şu soruyu sorun.
Son günlerde bana en çok acı veren konu ne?
Acı veren konuya odaklandıktan sonra kendinize başka bir soru daha yöneltin.
‘’Bana nasıl hissettiriyor?’’
Şimdi de hissettiğiniz bu acının en derinlerine gidin. Bunu yaparken amacınız, acının çözümünü bulmak ya da yok etmek olmasın. Sadece onunla birlikte olun.
Acıyla birlikte olurken sizi belli bir aşamaya getireceği ya da bilgelik vereceğine odaklanmadan sadece onunla kalın
Peki, geçmişte bu acıdan kurtulmak için bulduğunuz çözüm yeterli olmuş muydu?
Büyük bir ihtimalle bu soruyu ‘’yeterli olmadı’’ şeklinde yanıtladınız. Acıdan kurtulmaya çalıştıkça acı tekrar karşımıza çıkar. Bu gezegende her ne yaparsak yapalım hoşumuza giden şeyler de dahil olmak üzere bize acı verir. Sürekli olarak acı çekmediğiniz bir ana rastlayamazsınız. Bu yüzden de acıyı anlamaktan başka çare yoktur. Bunu yapmadığımızda acıdan kurtulmak adına bilinçli ya da bilinçsiz yaptığımız seçimler sayesinde kendimizi sabote etmeye devam edeceğiz.
Acılarla ilgili böyle bir farkındalığa nasıl ulaştığım konusuna gelirsek; Uygulamasını yaptığım Transformal Nefes tekniğinde ‘’kaynağa gitme içgüdüsü’’ şeklinde adlandırılan bir seviye vardır. Bu seviyede nefes alıp verirken nefesiniz bir süreliğine durur ve o anda var olduğunuz bilinçaltı seviyesinden uzaklaşarak farklı bir boyuta gidersiniz. Bu boyutta kalmak çok keyiflidir. Oradan ayrılmayı hiç istemezsiniz. Geçmişe göre daha az olmakla birlikte nefes seanslarımda o boyuta gitmeye devam ederim. Bu boyuta gitme sebebim ise, fiziksel dünyada üç kere boğulma deneyimi ile birçok kez kazadan son dakika kurtulma anlarımın olması. Nefes seansları sırasında, bu tür alışkanlıkları güvenli bir şekilde şifalandırabilirsiniz. Gerçek şu ki, insan bedeninde olmak beni zorluyor. Her şeyi, herkesi hissetmek ve anlamak istiyorum. Bu anlamda da insan bedeninde olmak beni kısıtlıyor. Kararım ne dersiniz?
Acılarla birlikte kalarak onları anlamak.
Çünkü acıdan kurtulmak yerine ona daha derinden baktığımda, onu anlamanın ve dönüştürmenin çok daha hızlı gerçekleştiğini keşfettim. Size de acılarınızdan kaçmamanızı, onlarla birlikte zaman geçirerek onları anlamanızı tavsiye ederim. İnanın, buna değecek.
İnsan bedeninde mutlu olabilmek acıları anlayarak mümkün!
Bana Katılan? Katılmayan?.. Görüşlerinizi memnuniyetle okumaya hazırım.
*** Bu konu hoşunuza ilginizi çektiyse bir sonraki yazımda acılarla birlikte olmayla ilgili meditasyon metnini paylaşacağım. O metni okuduktan sonra kendi kendinize 10 dakikalık meditasyon çalışması yapabilirsiniz.
Her Daim Sevgi ve Işıkla
Comments