Evrenin görkemli dokusunda, geçicilik temel bir gerçektir. Deneyimlediğimiz her şey geçicidir, sürekli değişir ve evrimleşir. Yine de bu sürekli değişen manzarada, etkileşimlerimizin ve çevremizdeki dünyanın dokusuna işlenmiş derin bir nezaket ve kibarlık vardır.
Görünüşte sıradan bir anı düşünün: Kahvaltıda bir bardak portakal suyu içmek. Bu basit eylem, bir dizi bağlantı ve nezaketle doludur. Her damla meyve suyu, o bardağın masanıza ulaşmasına katkıda bulunan bireylerden oluşan bir ağ olan işbirlikçi bir çabayı temsil eder.
Sıcak güneşin altında portakal yetiştirenleri, onlara özenle bakanları düşünün. Ağaçlara bakan ve meyve vermelerini sağlayan çiftçiler, basit emeğin ötesine uzanan bir özveriyi temsil eder. Sonra, portakalları tam doğru zamanda nazikçe toplayan ve her meyveye saygıyla davranan toplayıcılar var.
Sonra, portakalları kasalara dolduran ve nakliye sırasında korunmalarını sağlayan işçileri düşünün. Son olarak, bu canlı meyveleri yerel manavlara getirmek için rotalarını belirleyen teslimat sürücüleri de bu karmaşık nezaket dansının bir parçasıdır. Her kişi, kendi tarzında, o ferahlatıcı bardak meyve suyu deneyiminize katkıda bulunur.
Genellikle aceleci etkileşimler ve dikkat dağıtıcı şeylerle dolu bir dünyada, günlük hayatımıza yerleşmiş nezaketi gözden kaçırmak kolaydır. Yine de bugün, etrafımızdaki birçok insanın nezaketine karşılık verme fırsatımız var. O portakal suyunun tadını çıkardığınızda, bunu mümkün kılan kolektif çabayı takdir etmek için kendinize minik bir an yaratabilirsiniz.
Örneğin, Yemek veya içmek için oturduğunuzda, yemeğinizi mümkün kılan sayısız eli hatırlayın ve çevrenizdeki insanlara, onları tanıyor olun veya olmayın, gülümseyin. Basit bir gülümseme birinin gününü aydınlatabilir ve aldığınız nezaketi yansıtabilir.
Ne kadar küçük olursa olsun, yaşadığımız her etkileşim, hayatın birbirine bağlı olduğunu hatırlatır. Evren, çoğu zaman görünmez ama her zaman mevcut olan nezaket eylemleriyle doludur. Kapıyı açık tutan bir yabancının nezaketi, yardım eli uzatan bir arkadaşın nezaketi ve hatta basit bir yemek paylaşma eylemi bile daha derin bir gerçeğin yansımalarıdır: hepimiz daha büyük bir bütünün parçasıyız.
Geçicilik bize bu anların geçici olduğunu öğretir. Gelip geçerler, her deneyimin, her gülümsemenin, her nezaket eyleminin tadını çıkarmamızı hatırlatır. Etrafımızdaki güzelliğin farkında olarak ve farkında olarak, hayatlarımızı ve başkalarının hayatlarını zenginleştiren bir minnettarlık duygusu geliştirebiliriz.
Gününüzü geçirirken, nezaket ve nezaketin evrendeki her şeyin doğasında var olduğunu hatıraltın kendinize. Deneyimlerinizin ve sayısız bireyin günlük hayatınıza katkılarının birbirine bağlılığını fark edin. Onların nezaketine minnettarlıkla karşılık verin ve kalbinizin varoluşun güzelliğine açık olmasına izin verin.
Bir dahaki sefere o portakal suyunu içtiğinizde veya herhangi bir basit zevke katıldığınızda, bunu mümkün kılan birçok eli hatırlayın. Gülümseyin, tadını çıkarın ve etrafınızdaki dünyayla bağlantı kurun, çünkü hayatın geçiciliğinin içinde, sadece kabul edilmeyi bekleyen bir nezaket bolluğu yatar.
Her Daim Sevgi Işıkla
Sibel KAvunoğlu
Comments