Yargıdan Şefkate: İçindeki Gerçeğe Uyanmak
- Sibel Kavunoğlu
- 1 Tem
- 2 dakikada okunur

Her şey, evet her şey aslında seninle ilgili.
Dışarıda gördüğümüz, hissettiğimiz, duyduğumuz her şey... Tüm deneyim, içeride olanın bir yansıması.
Var sandığımız çoğu şey aslında yok; yok bildiğimiz birçok şey ise biz fark ettiğimiz anda var oluveriyor.
Ben, kendi deneyimlerimden yola çıkarak iyiliği, güzelliği, gerçeği bulmaya adamış biriyim. Zamanla öğrendim ki; büyüklerin de söylediği gibi, aradığım her şey en başından beri içimdeymiş.
Fakat bu yol her zaman kolay olmuyor
Yaşananlar insanı bazen öfkeye, utanca, çaresizliğe sürükleyebiliyor.
Bazı anlar vardır; ne yapsak olmaz, ne söylesek düzelmez gibi gelir.
Boşluklar doldurulamaz, açıklar kapanmaz.
Dibe vururuz ya da suçlamalarla hayata direnmeye devam ederiz.
Ama içeride bir yer, hep huzursuzdur.
Çünkü gerçek, düşündüğümüz gibi değildir.
Hissettiğimiz gibi, gördüğümüz gibi de değildir.
Bunun böyle olması sadece bize has değil, diğer tüm insanlar da böyle deneyimler yaşayabiliyor
Tüm bu insanlar da mı yanılıyor?
Belki de evet.
Bir çoğumuz Mevlânâ’nın “İçerisi neyse, dışarısı da odur.” Sözünü bilmesine rağmen, defalarca yanılırız.
Ama şimdi durup soralım:
Gördüklerin, hissettiklerin, bildiklerin…
Acaba hepsi sadece içeriden dışa yansıyanlar olabilir mi?
Çaresizlik içindeyken minicik bir papatyayı fark ettiğinde, içinde "ben buradayım" diyen güzelliği duyabiliyor musun? Yoksa papatyayı hiç görmeden üzerine basarak yoluna mı devam ediyorsun?
Çaresizlik geçicidir. Hem var hem yok gibidir.
Her an kaybolmaya mahkûm ve bir o kadar da her an yeniden doğmaya hazır
Zihin ise hep tetiktedir, seni bir seçim yapmaya çağırır.
"Başımıza gelenler hep benim yüzümden" mi diyeceksin?
Yoksa “onlar yüzünden” mi?
Seçim senin:
Her iki yol da öfkeyle, sıkışmışlıkla sona erebilir.
Ama bir başka yol daha var:
İçindeki güzellikten, iyilikten ilham almak.
Dışarıda gördüğün doğanın güzelliğini fark etmek.
Minik bir çiçeği, masmavi gökyüzünü görmek ve bunu bir mesaj olarak almak.
Evren, sana her an soruyor:
"İçindeki hangi yansımayı seçeceksin?"
Bir çiçek gördüğünde "ne işi var burada?" diyebilirsin.
Ya da masmavi gökyüzüne bakıp "gözlerim kamaşıyor" diye şikâyet edebilirsin.
Ama dışarıyı nasıl yorumlarsan, içindeki de ona göre uyanır.
Güzel yorumladığında içindeki güzellik uyanır.
Kötü yorumladığında ise içindeki karanlık taraf harekete geçer.
Bugün çevrende gördüklerini bu bakış açısıyla değerlendirebilir misin?
Dedikoducu birini gördüğünde, "içimdeki dedikoducu da ortaya çıktı" diyebilir misin?
Yoksa onun içindeki acının yansımasını fark edip, "inşallah acılarından kurtulur" diyerek şefkatle bakabilir misin?
Gerçek iyilik, bu seçimlerde saklıdır.
Her Daim SEvgi ve Işıkla
Sibel Kavunoğlu
Comentarios