(Bu yazıyı okumadan önce bir önceki yazıma göz atmanızı öneririm)
Zihni kuvvetlendirmeye başlamadan önce zihnin kuvvetli olmadığını kabul edilmelidir. Çünkü gün içinde gerçekleştirdiğimiz negatif davranışlar öyle otomatikleşmiştir ki normal olduklarını düşünürüz. Normal olduklarını düşündüğümüz sürece de onlarla ilgili bir şeyler yapmak mümkün olmaz.
Negatif davranışlara birkaç örnek verecek olursam; başkaları hakkında dedikodu yapmak, boş konuşmak, başkalarının hayatına karışmak, izin almadan başkalarının eşyalarını kullanmak, hayvanlar da dahil olmak üzere canlılara zarar vermek vb. gibi davranışlardır. Negatif davranışların ortak özelliği, kişilerin kendi gelişimlerine zaman ayırmasını engellemeleridir. Mesela, meditasyonun zihnin kuvvetlenmesine yardımcı olacağını biliriz. Fakat meditasyona zaman ayırmak yerine, bizi hiç bir zaman geliştirmeyecek dizleri seyretmeye, dedikodu yapmaya, boş konuşmaya daha çok zaman ayırırız. Hem kendimize hem de diğerlerine faydalı olanı seçmeye başladığımız da zihin kuvvetlenmeye başlamış demektir.
Zihni kuvvetlendirmenin yolu önceki yazılarımda bahsetmiş olduğum sekiz dünyevi döngü üzerine çalışmaktan geçer. Sekiz dünyevi döngülerin (övgü/eleştiri, kazanç/kayıp, zevk/acı, ün sahibi olma/gözden düşme) verdiği zarar, insanların birbirlerine verdikleri zarardan daha kötüdür. İsterseniz döngüler arasından övgü/eleştiri ikilisini ele alalım. Herhangi bir konuda çok başarılı oldunuz diyelim. Bu başarınızdan dolayı bir sürü kişi size övgüler yağdırmış olsun. Ününüz ölene kadar devam edecek midir? Tabii ki hayır. Dünya nüfusunu düşünecek olursanız, eninde sonunda, başka biri çıkacak ve sizden daha popüler olacaktır. Fakat siz her şeye rağmen tekrar hatırlanmak konusunda ısrarcı olduğunuzda ise, zihninizden diğerinin ayağını kaydırma, zarar verme tarzında zihni sinir projeler üretecektir. Şöyle bir düşündüğünüzde bu projeleri hayata geçirip de mutlu olmuş bir insana rastlayamazsınız. Aranızda vakti olanlar var ise benzer analizi, diğer üç döngü için de yapabilir. Sonuçta sekiz dünyevi döngünün içinde kaldığınız sürece mutlu olabileceğiniz bir alternatife rastlayamayacaksınız. “Mutluluğu yaratan ya da yok eden seçtiğimiz tavır ve hareketlerdir. Dışarıda bizi mutluluğa götürecek güçler yoktur”
Yazdıklarımın doğru olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat sadece düşünmek yetmez. Elinizi taşın altına koyup pozitif konsantrasyon geliştirmeye bir an evvel başlamak gerekir. Pozitif konsantrasyon geliştirmek de meditasyon yaparak gerçekleşir. Şubat ayında her Pazartesi akşamı pozitif konsantrasyon geliştirmek için biz toplanacağız. Sizi de bekleriz.
Her Daim Sevgi ve Işıkla
Comments