top of page

Öz Şefkat Yolculuğu: Kendinizi Bulmak İçin Bırakmak

Yazarın fotoğrafı: Sibel KavunoğluSibel Kavunoğlu


Hayatın büyük bir kısmı sevilmek ve anlaşılmak için yorucu bir çabayla geçer. Kendimizi beklentilere uyacak şekilde şekillendiririz. Kabul edilmek için gerçeklerimizi çarpıtarak bizi asla gerçekten görmeyen ya da göremeyecek olanlardan onay bekleriz. Bunu yaparken, en derinden tek bir şey olur;


Özümüzden uzaklaşırız.. Her geçen gün adım adım gerçek benliğimizi yaşamak ya da deneyimlemek yerine bir boşlukla yaşarız. Bu noktada şu sorunun yanıtı çok önemlidir.


Gerçek bütünlüğün neye benzediğini bile bilmediğimizde kendimizi nasıl bütün hissedebiliriz?


Özgünlüğe doğru atılan ilk adım, kendini keşfetme yolculuğuna çıkmaktır. Toplumsal şartlanmanın, geçmiş yaraların ve dış beklentilerin katmanlarını soyduğumuzda, kendi gerçeğimizi tanımaya başlarız. Bu gerçek şok edici, özgürleştirici veya her ikisi de olabilir. Fakat bu bizimdir. Bunu benimsemek, kendimizi tüm kusurlarımızla birlikte tümüyle benimsemek anlamına gelir ve bunu yaparken öz şefkate daha da yaklaşırız.


Öz şefkat, kendini şımartmak değildir; radikal bir kabullenmedir. Değerimizin başkaları tarafından ne kadar sevildiğimize veya anlaşıldığımıza bağlı olmadığını fark etmektir. Sevginin çabayla kazandığımız bir şey olmadığını, bizi gerçekten gören ve takdir edenlerden doğal olarak akan bir şey olduğunu fark etmektir.


İsteksiz kaynaklardan sevgi veya anlayış almaya ne kadar çok çalışırsak o kadar çok acı çekeriz.


Bu döngüye son vardiğimizde başka bir deyişle olduğumuz gibi kabul edildiğimizde bizi özgürleştiren acı gerçekler ortaya çıkar:


Cehaleti düzeltemezsiniz ve toksisiteyi iyileştiremezsiniz.


İnsanları daha çok sevmek onların sizi geri sevmesini sağlamaz.


Kendinizi aşırı açıklamanız anlaşılacağınızı garanti etmez.


Bu gerçekleri kabul ettiğiniz anda, değişmek istemeyen insanları değiştirmeye çalışmanın yorucu döngüsünden kurtulursunuz. Değerinizi görmeyi reddedenlere kanıtlama yükünden kurtulursunuz. Sizin için olmayan şeylere tutunmayı bırakırsınız.


Gerçek özgürlük, herkesin sizi sevmeyeceğini, anlamayacağını veya takdir etmeyeceğini kabul ettiğinizde gelir ve bu sorun değildir. Değerinizi düzeltmek, iyileştirmek veya kimseyi ikna etmek sizin işiniz değildir. Enerjinizi, tanınmak için yalvarmanıza gerek kalmadan onu tanıyanlara harcamanız daha iyidir. Bırakmak, vazgeçmek anlamına gelmez; kendinizi, huzurunuzu ve mutluluğunuzu seçmek anlamına gelir.


Başkalarının fikirlerinin, eylemlerinin veya takdir eksikliğinin ağırlığını taşımayı bıraktığınızda hayat sonsuz derecede hafifler. Doğal olarak akan sevgiyi ve anlayışı hak ediyorsunuz, uğruna savaşmanız gereken sevgiyi değil.


Einstein bir keresinde şöyle demişti: "Kötülük, bir kişinin kalbinde Tanrı sevgisi olmadığında ortaya çıkar, tıpkı sıcaklığın olmadığı yerde soğuğun veya ışığın olmadığı yerde karanlığın olması gibi." Aynı şekilde, acı, içimizde zaten var olan sevgiye uyum sağlamak yerine, sevginin olmadığı yerlerde sevgi aradığımızda ortaya çıkar.


Her şey enerjidir. Kendinizi arzuladığınız gerçekliğin frekansıyla hizaladığınızda - sevginin, huzurun ve kendini kabul etmenin zahmetsizce aktığı bir gerçekliğe - o gerçekliğe adım atarsınız. Einstein'ın bu konuda bir söylevi var: "Her şey enerjidir ve her şey bundan ibarettir. Sahip olmak istediğiniz gerçekliğin frekansına uyumlandığınızda, artık yapacak hiçbir şey kalmaz, o gerçeklik size aittir. Bundan başka bir yol yoktur. Buna felsefe denmez, fizik denir."


Öyleyse bırakın gitsin. Bırakıp gitmek vazgeçmek değildir. Kendinizi seçmektir. Huzuru ve mutluluğu seçin. Gerçeğinizle uyumlanın. Ve dünyanın sizinle buluşmak için nasıl değiştiğini izleyin.


Öz şefkat konusu ilginizi çektiyse bu konuda ulaşabileceğiniz iki kaynak önerim var.



Her Daim Sevgi ışıkla

Sibel Kavunoğlu


14 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


İletişim

TKS Eğitim ve Danışmanlık

by Sibel Kavunoğlu

Boyalı Köşk Sok Yurt Apt 11/2 Arnavutköy Beşiktaş İstanbul

Bizi Takip Edin

  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn
  • YouTube

info@nefestr.com

Whatsup&Tel: 0554 268 02 87

 

Photo to wix.archieve,  Logo credit to Sevim Dalan.

Bu sitede yer alan içeriğin 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır.

bottom of page