top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıSibel Kavunoğlu

Buzdağına Dair



Duygular tıpkı buzdağına benzer. Duyguları anlayabilmek için düşünceleri anlamak gerekir.

 

Endişe, kaygı, öfke, depresyon…bunlar buzdağının üst kısmıdır.  Bunlara sebep olan hikâyenin ne olduğu buzdağının görünmeyen alt kısmındır. Başımıza her ne geliyorsa sebebini dışarıda aramak yerine buzdağının altına bakmak daha akıllıca olacaktır. Peki, bunu nasıl yapacağız_

 

Dikkatimizi, düşüncelerimize vereceğiz.  Yorum yapmadan değiştirmeden onları izleyeceğiz. Dikkatimizi verdiğimiz de neler olacak? Ortaya çıkan düşüncelerin dayanaklarının çok da güçlü olmadığını fark edeceğiz.  Gerçeklik oranı son derece düşük olan düşünce tipleri şunlardır;

 

  • Neden bunu yaptın?

  • Bu insanlar neden bu kadar acımasız?

  • Nasıl olur da bunu yaparlar?

  • Hep benim başıma geliyor?


İşte bu tarz düşünceler, öfke duygusunun ortaya çıkmasına sebep olurlar. Bu tarz düşünceleri bir şey yapmadan izleyebilmeyi öğrenmek gerekir. Meditasyon bu noktada işinize yarayacak en güçlü tekniktir. Düşüncelerinizi izleyerek, ortaya çıkardığınızda onları değiştirmek için sebep yaratmış olursunuz. Bu hiç de kolay bir iş olmayacaktır. Zor fakat yapılması gereken bir iştir bu. Ancak bu şekilde zihnimizi istediğimiz şekli verebilirsiniz.  Bu yolda asla pes etmemek önemlidir.

 

Düşüncelerimizin yarattığı acımızla ilgilenmeyi bizden başka kimse yapamaz. Buradaki kilit nokta, acımızla ilgilenmeyi üzücü bir durum olarak düşünmeye son vermektir. Başımıza gelenleri üzücü bir durum olarak düşündüğümüz sürece kendi kendimizi strese sokarız.

 

Acı, dünya kurulduğundan beri sürekli var. Olmaya da devam edecek gibi görünüyor. Acıyı, fark ettiğimizde şefkat göstermeyi öğrenmeliyiz. Sadece sevdiklerimize karşı değil, kızdıklarımız da dahil olmak üzere herkese şefkat göstermeyi becerebilmeliyiz.

 

Her gün ne kadar yapabiliyorsak o kadar yapmalıyız. Örneğin odanıza çekilerek depresyonla birlikte olmak yerine bir köpeğe, bir kediye yardım eli uzatabilirsiniz. Ufak bir şefkat hareketi sizi cesaretlendirecektir.

 

Zihninizin kontrol dışına çıkmasına izin vermeyin. Ancak bu şekilde tam ve bütün, güçlü ve kendinden memnun bir kişi olursunuz. Her şeyi bir günde değiştiremeyeceğinizi unutmadan her an zihninizi izleme anları yaratmak çok işinize yarayabilir.

 

 

Her daim Sevgi ve Işıkla

Sibel Kavunoğlu

10 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page