top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıSibel Kavunoğlu

Sen Olmadan Asla


Şu sıralar mutluluklar kısa, acılar uzun sürüyor gibi görünebilir. Fakat bu çok yanlış..


Çekilen acı ve ıstırabın faydalı bir tarafı vardır. Bir şeylerin yapılması gerektiğini hatırlatırlar. Bazen de kendimize yok yere acı ve ıstırap yaratırız. Mesela tartışmaların çoğu ‘’Ben daha haklıyım’’ fikrinden kaynaklanır. Bazen haksız olduğumuzu bile bile haklı olduğumuz konusunda ısrar ederiz. Bunun sebebi korkudur. Evimize tanıdığımız bir kişi geldiğinde ‘’oo hoş geldin’’ deriz. Bunun tam aksi evimizde tanımadığımız bir kişinin dolaştığını fark ettiğimizde ise polis çağırırız. Polisi çağırmak konusunda haklı nedenlerimiz olsa da evin içinde dolaşan kişinin aynı kişi olma olasılığı vardır. Aradaki farkı yaratan korkudur.

Kontrolü korkuya verdiğimizde neler olur? Doğal olarak acı çeker, üzülürüz. Korkular, kontrolümüzün dışında ortaya çıkarlar. Geminin kaptanı biz olmalıyız. Bunun için de zihnin doğasını anlamak önemlidir.

Zihnin doğası basit anlamda şöyledir; Düşünceler ve ona bağlı olarak ortaya çıkan tüm duygular gelir ve giderler, tıpkı gökyüzündeki bulutlar gibidir. Depresyon gelir, gider. Acı gelir, gider. Birilerini kıskanırız, bir süre sonra kıskançlık duygusu gider. Üzüntü gelir, eninde sonunda o da mutlaka gider. Hiçbiri kalıcı değildir. Fakat siz her zaman oradasınız.

Bir anda aydınlanmış olduğunuzu varsayın; depresyon, üzüntü, neşe ve coşku yine yakınlarda bir yerde olacaktır. Aradaki fark şu olacaktır;

Aydınlanmış haliniz depresyon, üzüntü ve neşe ve coşkuyla kendisini ilişkilendirmeyecektir. Depresyon, üzüntü her neyse hepsinin var olma nedeni vardır. Neden yaratıldığı sürece zihinde yükselmeye devam ederler. Aydınlanmış haliniz duygular yükseldiğinde, bunun bir sebebi olduğunu bildiği için bu duyguları çok fazla abartmayacak, mesut mutlu bir şekilde hayatına devam edecektir.

Bu konuda başka bir örnek verecek olursam; Elektrik yoksa televizyonunuzu çalıştıramazsınız. Siz olmadığınız sürece düşünceler de olmayacaktır. Duygu ve düşüncelerin var olabilmesi için size ihtiyaçları var. Bu da onları kolayca kontrol edebileceğiniz anlamına gelir. Bazen belki de yükselen duygu ve düşüncelerle ilgili bir şey yapmamalıyız, geçip gitmelerine izin vermeliyiz. Onlara takılmadığımızda hayat çok daha güzel olabilir

Çevremizdeki her şey zihnin bir ürünü. Her şey bir düşünce ile başladı. Bu yüzden düşünceler çok kuvvetli. Ağzımızdan hangi laf çıkarsa çıksın, düşünce kaynaklıdır. Düşüncenin gerisinde ne var? Zihnimizde her ne yükseliyorsa o. Yükselenler her ne ise bize aitmiş gibi görünse de onları yaratan bir sebep olduğu için kendimizle ilişkilendiremeyiz.

Her Daim Sevgi ve Işıkla

19 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page