Sizce aşağıdakilerden hangi ikili sıcak bir kalbe sahip olmanın en kısa yoludur?
a- İnsanların mutlu olmalarını sağlamak
b- İnsanlarla insanca bağlantı kurmak
c- Şükretmek
d- Gelen/gideni olduğu gibi kabul etmek
Bana göre’insanca bağlantı kurmak ile gelen/gideni olduğu gibi kabul etmek’’ sıcak kalbe giden en kısa yoldur. Fakat çoğunlukla ‘’insanların mutlu olmalarını sağlamak ve şükretmek’’’e daha çok odaklanılır. Ne yazık ki bu yol daha uzundur. Aynı zamanda negatifte kalma riski de taşır. Nasıl mı?
İnsanların mutlu olmalarını sağlama ile şükretme yolunda ilerlerken, karşılaştırmalar, ayrıştırmalar, muhasebeleşme sürekli karşınıza çıkarak beklentiye sebep olurlar. Bu şekilde kalbe giden yol uzar da uzar. Ne demek istediğimi daha iyi anlatabilmek için iki ayrı örnek durumu paylaşmak istiyorum.
- Çok iyi bir fırsat çıkar. Mutlu olacağını düşündüğünüz başka bir arkadaşınızın bu fırsattan yararlanması için kendinizi geri çekersiniz. Geri çekilirken arkadaşınıza bu fırsatın kendinizden çok ona uygun olduğunu söylersiniz. İleriki bir tarihte, benzer fedakarlığı yapmadığınızda, geçmişte olanlar unutulur ve nankörlükle suçlanırsınız.
- Diğerleri mutlu olsun diye hayatlarını kolaylaştırmak için onlara ait olan sorumlulukları yerine getirirsiniz, zamanınızdan, öz kaynaklarınızdan fedakârlık yaparsınız. İleriki bir tarihte onların işine burnunuzu soktuğunuzu söylerler.
Bana göre bu örnekler insanların mutlu olmalarını sağlamaktan çok, onlarla insanca bağlantı kurmanın daha akıllıca olduğunu gösterirler. Çünkü insanca bağlantı kurduğunuzda, gelen ve/veya giden olduğu gibi kabul ettiğinizde beklentiler yavaş yavaş kaybolur ve böylece ayrımcılık, karşılaştırmalar, muhasebeleştirmeler yolunuza çıkmaz. Hatta birilerinin mutlu olabilmesi için belli bir süre geçmesi gerekmez. Anında mutlu olur, anında mutlu edersiniz. Diğerleriyle insanca bağlantı kurmak, sadece kendinize ve çevrenize değil tüm dünyaya iyi gelir.
Şimdiye kadar diğerlerini mutlu etmek konusunda kendisini paralamış bir insan olarak bu huydan vazgeçmek kolay mıdır? Tabii hayır.
Mutlu etmeye çalışmak, sigara ve alkol bağımlılığı gibidir. Her seferinde bu sefer de olmadı der, başka bir yol denersiniz. Başka yol arayışı sırasında zihin, her seferinde gelişerek keskinleşir. Zihin keskinleşince kalpten iyice uzaklaşılır. Kalpten uzaklaştığınız her an derinlerde bir şeyler olmaya başlar. İnsanların mutlu olmalarını sağlayamadığımız her an için, kendinizi suçlarsınız. Ve sonunda beceriksiz olduğunuza inanırsınız. Bu da kendinize verdiğiniz değeri iyice düşürür. Bana göre diğerleriyle insanca bağlantı kurmayı, gelen ve gideni hesabını yapmadan olanla mutlu olma halini benimsediğinizde kendinize verdiğiniz değer kendiliğinden yükselecektir. Biraz vaktiniz varsa, yazdıklarımla ilgili iç sesinizin ne söylediğine bakabilirsiniz.
Şöyle birkaç derin nefes alın. Beden ve zihninizi bir süreliğine rahatlatın. Önce ayrı ayrı geçmişte başkalarının mutlu etmeye çalıştığınızda ve insanca bağlantı kurduğunuzda neler olduğuna bakın.
Sonrasında ise tercih yapmanız gerekse Başkalarını mutlu etmeye çalışmayı mı? Yoksa İnsanca bağlantı kurma yı mı? Seçerdiniz. Sizin için hangisi daha anlamlı? Hangi taraf daha hafif hissettiriyor? Hangi taraftayken kalbiniz nefes alıyor?
Her Daim Sevgi ve Işıkla
留言